Gemicilik sektöründe, gemilerin ve limanların düzenli olarak denetime tabi tutulması gerekmektedir. Gemi ve limanların yapısal uygunluğunun korunması ve ayrıca güvenliği açısından önemli olan bu denetlemeler düzenli aralıklar ile yapılmaktadır. Bu denetlemeleri iki ana başlık altında inceleyebiliriz:

  • Yapısal Yeterlilik İncelemeleri
  • Liman Güvenliği İncelemeleri

 
Yapısal Yeterlilik İncelemeleri:

Bu incelemeler hem gemiler hem de limanlar için uygun görülen aralıklar ile düzenli olarak yapılmaktadır. Limanların yapısal incelemeleri, limanların işlevsel ve statik yapılarının incelenmesini içermektedir. Liman yapılarında ve mekanizmalarında zaman içinde kullanıma ve doğa şartlarına bağlı olan aşınma, bozulma ve yenileme ihtiyaçlarının belirlenmesi için yapılmaktadır. İnceleme sonucunda ortaya çıkan raporlar ile gerekli işlemler yapılır.

Gemilerin yapısal incelemeleri ise belirlenen aralılarda düzenli olarak yapılması zorunlu olan işlemlerdir. Geminin sağlıklı bir şekilde hizmet vermeye devam edebilmesi için bu incelemelerin aksatılmaması ve dikkatli bir şekilde yapılması gerekmektedir. Bu incelemeler, inceleme prosedürüne ve zaman çizelgesine bağlı olarak denizde veya karada icra edilmektedir. Karada yapılan incelemeler için gemiler karaya çekilerek kuru havuzlarda gereken incelemeler yapılır. Denizde yapılan incelemelerde ise inceleme işlemi dalgıçlar ve/veya ROV’lar ile yapılmaktadır. Geminin karinasında oluşan veya oluşmaya başlamış hasarlar, yıpranmış veya eskimiş parçalar belirlenir ve gerekiyorsa gemi bakım için karaya çekilir.

Karaya çekme pahalı bir işlem olduğundan suda inceleme yapılması tercih edilen bir durumdur. Suda incelemede dalgıçların kullanılması yerini ROV kullanımına bırakmaktadır. Dalgıçlar için tehlikeli olan durumlarda ROV kullanımı idealdir. Aynı zamanda ROV’ler sınırsız süre sualtında kalabilmekte ve ölçümlerini detaylı şekilde kaydedebilmektedirler. ROV’lerin ufalması ve daha fazla manevra kabiliyetine sahip olması da son yıllarda kullanımlarını artırmıştır.

Liman Güvenliği İncelemeleri:

Her ülkenin liman güvenliği ile regülasyonları farklılıklar göstermesine rağmen ana hatlarıyla liman ve iç sular güvenlik konusunda oldukça benzer yöntemler kullanılmaktadır. Limana yaklaşan gemilerin kontrolü hem kaçakçılığın (insan, malzeme vb.) engellenmesi hem de suç unsurlarının (terör eylemleri, organize suç örgütleri, uyuşturucunun ve/veya silahların ülkeye sokulması vb.) engellenmesi için önemlidir.



Liman güvenliği incelemeleri gemilerde iki yol ile yapılır. Birincisi gemi üzerinde gemi çalışanlarının ve yolcularının, gemi belgelerinin ve taşıma manifestosunun kontrolü ile gerçekleşir. Manifestonun taşınan öğeler ile bire bir eşleşip eşleşmediğine bakılır. İkincisi ise geminin suda kalan kısımlarının incelenmesidir. Bu kısım dalgıçlar veya gözlem ROV’ları ile yapılmaktadır.

Son dönemde illegal yük taşınması için gemi karinasına bağlı veya gemi tarafından çekilen sualtı yük konteynırları ile en başta uyuşturucu maddeler olmak üzere, silah, mühimmat ve patlayıcıların ülkelere kaçak olarak sokuldukları gözlemlenmektedir. 2016 yılında US Coast Guard tarafından yapılan incelemelerde 416000 pound ( 188695 kg ) uyuşturucu ele geçirilmiş ve 39000 silah yakalanmıştır. 2012 yılı itibari ile Amerika Birleşik Devletleri’ne giren uyuşturucunun yüzde 80’inin deniz yolu ile ülkeye sokulduğu belirlenmiştir. Aynı şekilde Akdeniz’de uyuşturucu trafiği son dönemde artmaya başlamıştır. 1980’lerde karayolu ile Ortadoğu’dan Avrupa’ya uyuşturucu taşıyan 1,5 milyon tır, 250000 kamyon ve 4 milyon otomobil olduğu belirlenmiştir. Her bir taşıma yönteminde ortalama 20 ila 50 kg arası uyuşturucu madde olduğu göz önüne alındığında 115000 ton ila 287000 ton arasında bir uyuşturcu trafiği olduğu gözlemlenmiştir. 1990’lı yıllarda ülkeler arasındaki ortak çalışmalar ile uyuşturucu trafiğine karşı alınan önlemler arttırılmış ve uyuşturucu kaçakçıları bunun sonucunda 2000’li yıllarda deniz yolunu kullanmaya başlamışlardır. Günümüz itibari ile Avrupa’ya giren uyuşturucu miktarının yüzde 60 kadarının deniz yolu ile gerçekleştiği tahmin edilmektedir.



Gelişen teknoloji ve ROV’lerin kullanımı ile uyuşturucu kaçakçıları da yeni yöntemlere yönelmişlerdir. Uyuşturucu kaçakçıları günümüzde eski denizaltıları kullanarak da ülkelere uyuşturucu sokmaya başlamışlardır. Buna karşılık güvenlik kuvvetleri de uyuşturucu rotaları üzerinde AUV’ler ile denizaltı belirleme operasyonlarına başlamışlardır. Deniz yollarında ve liman denetlemelerinde daha hızlı ve güvenli oldukları için ROV’ların kullanımı giderek artmaktadır. Dalgıçların potansiyel risk taşıyan ortamlarda bu incelemeleri yapmalarındansa ROV’lar ile inceleme yapmak hem daha hızlı hem de daha güvenli hale gelmiştir.



Finike inceleme sınıfı (Inspection Class) mikro ROV ile karina inceleme ve liman denetimleri kolaylıkla yapılabilmektedir. Finike kompakt ve hafif yapısı ile hem karadan hem de bot üzerinden kullanılabilen, en tecrübesiz kullanıcının bile kolaylıkla kullanabileceği bir arayüz ve ergonomiye sahiptir.